11 Eylül Saldırılarının 22. Yıldönümünde Saldırıların Kamera Arkasını ve Sonrasında Yaşanan Gelişmeleri Anıyoruz
Pek çok otoriteye göre 21. yüzyılın kaderini etkileyen ve ABD’nin dış politikasını şekillendiren 11 Eylül 2001 saldırılarının üzerinden 22 yıl geçti. El Kaide’nin düzenlediği terör saldırılarında toplam 19 terörist, 4 ticari uçağı kaçırarak New York’ta İkiz Kuleler olarak da bilinen Dünya Ticaret Merkezi binalarına çarptı. Saldırılar sonucunda en az 3000 kişi hayatını kaybetti ve ABD’nin Afganistan’a yönelik operasyonu başladı.
Saldırıları ve sonrasındaki gelişmeleri hatırlayalım…
11 Eylül 2001 günü korkunç bir haberle dünya sarsıldı. Terör saldırıları kadar dehşet verici, dünyanın uzun yıllar içinden çıkamadığı bir girdaptı.
Amerika Birleşik Devletleri’nin New York kentinde 19 terörist, Kaliforniya’ya giden dört ticari uçağı kaçırdı. ABD gibi hava güvenliği en üst düzeyde olan bir ülkede, tüm güvenlik bürokrasisini devre dışı bırakarak dört farklı uçağı kaçırmayı başaran teröristler, uzun yıllara rağmen bunu nasıl başardı?
Korsanlar ilk iki uçağı New York’taki Dünya Ticaret Merkezi’nin İkiz Kuleleri’ne, üçüncü uçağı da Pentagon’a (ABD ordusunun karargahı) düşürdü.
Dördüncü uçağın başkent Washington’daki bir devlet binasına çarpması planlanıyordu ancak bu planın gerçekleşmediği ve uçaktaki yolcuların isyanı sonucu uçağın tarlaya düştüğü tahmin ediliyor.
Sonuç olarak tüm dünyada bomba etkisi yaratan saldırılar sonucunda en az 3000 kişi hayatını kaybetti ve tüm dünyada yeni bir dönem başladı.
ABD Başkanı Bush, 11 Eylül saldırılarıyla bağlantılı olarak Terörizme karşı savaş ilan etmiş ve birçok ülkeden bu yönde mücadele edecek koalisyon güçleri oluşturmaya davet etmişti.
Bazı ülkeler bu çağrıya destek verirken, bazı ülkeler ise ‘hayali bir düşmanla savaşamazsınız’ diyerek asker göndermeyi reddetti.
Başkan Bush, saldırıların sorumluluğunu üstlenen El Kaide’nin Afganistan’da üslendiğini öne sürerek Afganistan’a işgal operasyonu başlattı. 7 Ekim’de başlayan Afganistan Savaşı sonucunda Taliban Rejimi devrildi. Ancak ABD uzun yıllar Afganistan’dan çıkamadı ve çatışmalarda çok sayıda ABD askeri hayatını kaybetti.
El Kaide’nin kurucu lideri Usame Bin Ladin Afganistan’da yaşadı ve Taliban rejimiyle işbirliği yaptı. Operasyon Bin Ladin’in yakalanmasından sonra planlanmıştı.
Başka bir görüşe göre ABD, 11 Eylül saldırılarını Afganistan ve Irak’a girmek için kullandı. ABD’nin bölgede yeniden aktif olabilmesi için askeri müdahalede bulunması ve bölgede kendi çıkarlarına uygun rejimler kurması gerekiyordu. ABD bu saldırılarla bu girişimlere meşruiyet kazandırdı. 12 Kasım 2001’de Kabil düştü ve hayatta kalan Taliban güçleri şehri terk etti. Ancak bu savaşın sonu değil başlangıcıydı.
Yönetimin devrilmesinin ardından ülke içinde gizlenen El-Rule ve Taliban unsurları, sık sık düzenlediği intihar saldırılarıyla ABD ve müttefiklerine ağır kayıplar verdirdi.
Bu dönemde saldırılarda 2 bini ABD askeri olmak üzere 4 binden fazla koalisyon askeri hayatını kaybetti. Amerikalılarla birlikte hareket eden Afgan güvenlik güçleri 10 binden fazla askerini kaybetti.
Afganistan Savaşı, diğer bir deyişle Afganistan’ın işgali; Başta ABD olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde protesto edildi. ABD’nin asıl amacının bölgeye yerleşmek olduğu ileri sürüldü.
ABD’nin bölgedeki operasyonları Afganistan’la sınırlı değildi. 2003 yılında Irak’ta Saddam Hüseyin rejimini devirmek için bu kez teröre destek verdiği gerekçesiyle operasyon düzenlendi.
Tıpkı Afganistan’da olduğu gibi Irak’ta da zorlu bir direnişle karşı karşıya kalan ABD, günün sonunda hem Usame Bin Ladin’i hem de Saddam Hüseyin’i etkisiz hale getirmeyi başardı ancak bu ülkelerde yaşadığı kayıplarla ikinci Vietnam travmasını yaşadı.
ABD’de 2008 seçimlerini kazanmayı başaran Obama’nın önceki hükümetin Afganistan ve Irak politikalarını sert bir şekilde eleştirmesi ve kampanyasını bu yönde kurgulaması dikkat çekti.
11 Eylül 2001 saldırılarının üzerinden 22 yıl geçti. Bugün bile onlarca cevapsız soru işareti havada uçuşmaya devam ediyor.
ABD’de özellikle Demokrat Parti’ye yakın kesimler, bu terör saldırılarının Cumhuriyetçi hükümetin savaş politikalarını uygulamak için tasarlandığını iddia edecek kadar ileri gidiyor. Kesin olan, 11 Eylül saldırılarından sonra ABD’nin Batı Asya ve Ortadoğu’da askeri faaliyete geçtiği ve çeşitli ülkelere müdahale ettiğidir.
11 Eylül saldırılarında hayatını kaybeden insanlar, her yıl öldükleri binaların önünde düzenlenen törenlerle anılıyor.
ABD ana karasındaki en büyük terör saldırılarının üzerinden 22 yıl geçmesine rağmen, bu olayların sonuçları Ortadoğu’daki istikrarı etkilemeye devam ediyor.
